Datsun’dan Nissan’a: Otomotiv Dünyasında Bir Marka Devrimi

Nissan, Japonya merkezli çok uluslu bir otomotiv şirketidir ve dünya çapında önemli bir otomobil üreticisidir. Nissan’ın tarihçesi, sadece markanın değil, Japon otomotiv endüstrisinin de önemli bir parçasıdır.

Nissan Markası Öncesi

Kaishinsha Motorcar Works (1910-1930)

1910 yılında, Kenjiro Den, Rokuro Aoyama ve Meitaro Takeuchi adlı üç ortak tarafından Kaishinsha Motorcar Works (快進自動車工場 Kaishin Jidōsha Kōjō) adlı şirket kuruldu. Bu şirket, Japonya’nın otomobil üretimiyle ilgili ilk girişimlerinden biriydi. Üç ortağın soyadlarının ilk harflerinden oluşan ilk modelin adı DAT oldu.

• DAT Modeli: 1914 yılında üretilen bu araç, Japonya’nın ilk modern otomobillerinden biri olarak kabul edilir.
• 1925: DAT Motorcar Co.: Şirket, adını DAT Motorcar Co. olarak değiştirdi.
• 1926: DAT Manufacturing Co. Ltd.: 1926'da Jitsuyo Jidosha firmasıyla birleşerek, DAT Manufacturing Co. Ltd. adlı yeni bir şirket kuruldu. Bu birleşme, Japon otomotiv endüstrisinde önemli bir adım oldu.

DAT Modeli (1914)

Kaishinsha Motorcar Works, ilk otomobilini 1914 yılında üretti. Bu otomobil, DAT adıyla tanıtıldı. DAT ismi, kurucularının soyadlarının ilk harflerinden (Den, Aoyama, Takeuchi) alınmıştır. Bu araç, Japonya’nın ilk modern otomobillerinden biri olarak kabul edilir ve o dönemin Japon otomobil endüstrisi için büyük bir adımdı.

Teknik Özellikler: DAT, genellikle dört silindire sahip bir motora ve zamanının en gelişmiş teknolojilerine sahipti. Aracın tasarımı, dönemin uluslararası otomobil endüstrisinden etkilenmişti, ancak Japonya'nın yerel üretim kapasitelerine uygun olarak optimize edilmişti.

İlk Ortaklık ve 'DATSON' İsim Değişikliği (1930-1933)

• 1930 yılında, Japon otomobil üreticisi Austin ile ortaklık kuruldu. Bu ortaklık, otomobil ve motor dizaynlarının geliştirilmesine olanak sağladı.
• 1931'de, DAT markası, şirketin ilk DATSON modelini üretti. Ancak, Japonca'da "SON" kelimesi "kayıp" anlamına geldiği için, bu isim daha sonra SUN olarak değiştirildi.
• 1933 yılında şirket, Jidosha-Seizo Co. adını alarak, üretim merkezi olan Yokohama'ya taşındı.

DATSUN (1931-1945)

Datsun, 1931-1945 yılları arasında, Japonya'da üretilen ilk seri üretim otomobillerinden biri olarak tarih yazdı. Bu model, uygun fiyatı, dayanıklılığı ve basit yapısıyla büyük bir başarı kazandı. Datsun, dönemin zorluklarına rağmen, Japon halkının ve dünya çapında birçok kişinin günlük ulaşım aracı haline geldi. O yılların şartlarında, Datsun’un küçük motoru, yakıt verimliliği ve güvenilirliği, Japonya'daki otomobil pazarının gelişmesine büyük katkı sağladı.

Datsun, Nissan’ın tarihinde çok önemli bir yere sahiptir ve markanın dünya çapındaki başarısının temellerini atan ilk model olarak kabul edilir.

Nissan Markası ve Kuruluş (1934)

1934 yılında Jidosha-Seizo Co. ile Nihon Sangyo Co. Ltd. şirketleri birleşerek Ni-san adını aldı. Bu birleşme sonucunda, Nissan Motor Co. Ltd. adı resmen kullanılmaya başlandı. 1 Haziran 1934 tarihinde şirketin adı Nissan Motor Co., Ltd. olarak tescillendi.

• Nissan İsmi: Nissan, geleneksel Japon kültürüne dayanarak "dürüst samuray" anlamına gelmektedir. Samuraylar, verilen emaneti ve görevi sonuna kadar korumakla yükümlüydüler. Bu nedenle, Nissan modelleri, uzun ömürlü motorlar ve sağlam şase yapılarıyla tanınmaktadır.

Nissan’ın İlk Modelleri: Markanın İlk Adımları

Nissan, 1934 yılında resmen kurulmadan önce, Japonya’daki otomobil pazarında Datsun markasıyla dikkat çekmeye başlamıştı. Ancak, Datsun ismi yalnızca başlangıçtı. Nissan’ın kendi adı altında ürettiği ilk modeller, markanın kimliğini oluşturdu ve dünya çapında büyük bir etki bıraktı. İşte Nissan’ın ilk modelleri:

Nissan Type 70 (1934)

Nissan’ın kurulumundan hemen sonra, 1934 yılında üretime giren ilk model Nissan Type 70 oldu. Bu model, markanın adıyla üretilen ilk otomobil olarak tarihe geçti. Nissan Type 70, genellikle şehiriçi kullanım için uygun, basit ve dayanıklı bir araç olarak tasarlandı.

• Motor: 1.0 litrelik 4 silindirli bir motor.
• Güç: Yaklaşık 25 beygir gücü.
• Tasarım: Sade ve işlevsel bir dış tasarıma sahipti, dönemin diğer otomobillerine kıyasla oldukça kompakt bir yapıya sahipti.
• Performans: Yavaş ama güvenilir bir performans sundu. Type 70, Japonya’daki araç sahipliği anlayışına hitap eden uygun fiyatlı ve verimli bir modeldi.

Bu model, Nissan’ın uzun vadeli başarısının temellerini atmaya yardımcı oldu. Nissan Type 70, hem üretim hem de Japon pazarında büyük bir öneme sahipti.

Nissan Type 80 (1937-1941)

Nissan Type 80, Nissan’ın kamyon üretiminde ilk büyük adımıydı ve Amerikan tasarımından ilham alarak üretilmişti. İkinci Dünya Savaşı sırasında askeri kullanım için de önemli bir araç haline geldi. Bu modelin üretilmesi, Nissan’ın ticari araç pazarında önemli bir oyuncu olma yolundaki ilk adımlarını atmasını sağladı. Bu kamyon, Nissan’ın ilerleyen yıllarda farklı ticari araçlar ve kabinli kamyonlar üretmesine olanak tanıdı

Type 80, Nissan Type 70 sedan şasisinin modifiye edilmiş bir versiyonunu kullanıyordu. Şasi uzatılmış ve daha ağır hale getirilmişti. Kabin tasarımı ise, dönemin Federal COE (Cab Over Engine) kamyonlarından ilham alarak tasarlandı. Bu tip kabin üstü tasarım, araçların yük taşıma kapasitesini artırmak ve manevra kabiliyetini iyileştirmek için oldukça yaygındı.

Kamyonun standartta bulunan Graham-Paige arka aksı, taşıyacağı yükü (yaklaşık 2-3 ton) desteklemekte yetersiz kalıyordu. Bu nedenle, yerel olarak üretilen ağır hizmet tipi bir arka aksla değiştirildi. Bu, kamyonun daha fazla yük taşımasını ve daha dayanıklı olmasını sağladı.

Standart platform kamyonunun yanı sıra minibüs, itfaiye aracı ve otobüs gibi çeşitli gövde stillerinde de üretildi. Bu, aracın çok yönlülüğünü ve farklı sektörlerde kullanılabilme yeteneğini gösteriyor.

Toyota ve Mitsubishi'nin diğer askeri kamyonlarıyla birlikte İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon ordusu tarafından kullanıldı. Bu, Nissan’ın askeri araç pazarındaki ilk adımlarını atmasına olanak sağladı.

Datsun Sports Model DC3 (1952)

Datsun Sports DC3, Japonya'nın ilk spor otomobili olarak, Nissan’ın dünya çapında tanınan spor otomobil serilerinin temellerini atmış bir modeldir. Bu model, Japon otomobil endüstrisindeki önemli yeniliklerin ve gelişmelerin ilk işaretlerindendir ve Fairlady Z serisi gibi ikonik araçların öncüsü olmuştur.

Datsun Sports DC3, Yutaka Katayama'nın öncülüğünde bir konsept araç olarak tasarlandı. Bu model, Datsun Sedan DB-2 ve Datsun Pickup 5147 şasisi üzerine inşa edilmiştir. Tasarımı, o dönemin önde gelen Japon otomobil tasarımcılarından olan Sukekazu Ohta tarafından özel olarak yapılmıştır. Araç, açık hava tasarımıyla sportif ve şık bir görünüm sergiliyordu.

DC3, 1952 yılının Ocak ayında Nissan’ın kendi düzenlediği bir sergide tanıtıldı ve büyük ilgi gördü. Bu ilgi, Nissan'ı modelin üretimine yönlendirdi ve yalnızca 20 adet üretildi. Bu sınırlı üretim, modelin özel ve değerli olmasını sağladı.

Nissan Skyline (1957)

Skyline, Nissan’ın popüler modellerinden biri olarak tanınır ve ilk kez 1957 yılında üretildi. Bu model, özellikle performans odaklı araçları tercih eden sürücüler için idealdi.

Motor: İlk nesil Skyline, GA30 isimli bir 4 silindirli OHV (Overhead Valve) motorla donatılmıştı. Bu motorun hacmi 1484cc idi ve 60 beygir gücü (ps) üretiyordu.

Maksimum Hız: Bu motor, Skyline’a 125 km/s hıza ulaşabilme yeteneği kazandırıyordu, bu da onu dönemin yerli araçları arasında en hızlısı yapıyordu.

Nissan Skyline, 1957 yılında ilk kez piyasaya sürüldü. Bu model, Prince Sedan modelinin yerini alacak şekilde geliştirilmişti ve Japonya'nın lüks otomobil segmentinde önemli bir adım olarak kabul ediliyordu. Skyline o dönem, Japonya’daki motorlu taşıtların hızla gelişen pazarında, premium sınıf araçları kategorisinde yer aldı.

İlk nesil Skyline, Amerikan tarzında bir tasarıma sahipti. Aracın yan taraflarında krom kaplamalar ve küçük kuyruk kanatları yer alıyordu. Tasarımındaki bu özellikler, o dönemin popüler Amerikan otomobillerine benzer bir stil sunuyordu. Bu model, Japonya’da 1957 yılında büyük bir tanıtım yapılarak Tokyo Takarazuka Tiyatrosu’nda görücüye çıktı ve bu etkinlik büyük bir ilgiyle karşılandı.

Skyline, aynı zamanda ilk 2 hız kademesine sahip silecek sistemini de içeren bir yeniliğe sahipti. Bu sistem, sürücünün hızına göre sileceklerin hızını ayarlayarak daha iyi görüş sağlıyordu.

Datsun Sunny 1000 Deluxe (1966 : B10)

Datsun Sunny 1000 (B10), Japonya'da özel otomobil çağını başlatan ve Nissan'ın en ikonik kompakt modellerinden biri olarak kabul edilen bir araçtır. 1966 yılında tanıtılan B10, uygun fiyatı, ekonomik motoru ve geniş iç hacmiyle büyük bir başarı yakalayarak Japon halkının otomobile olan erişimini kolaylaştırdı.

Nissan, bu modelin isimlendirilmesi için büyük bir kampanya düzenledi ve 8.5 milyon isim önerisi arasından "Sunny" adı seçildi. Bu seçim, modelin sıcak, dostça ve aile dostu imajını yansıtıyordu.

Modelin fiyatı, Japonya’daki ortalama maaşlı çalışanların rahatlıkla satın alabileceği seviyede tutuldu ve piyasaya sürüldükten yalnızca 5 ay içinde 30 bin adet satış rakamına ulaştı.

• Motor: Yeni geliştirilen A10 tipi 988cc, OHV, 4 silindirli motor Güç Çıkışı: 56 beygir gücü (ps)
• Şanzıman: 4 ileri manuel şanzıman
• Yakıt Ekonomisi: Dönemin standartlarına göre oldukça verimli bir yakıt tüketimi sundu
• Maksimum Hız: Yaklaşık 135 km/s

Bu motor, hafif yapısı ve ekonomik tasarımı sayesinde güvenilir ve keyifli bir sürüş deneyimi sunuyordu. Datsun Sunny 1000, dönemin kompakt otomobillerine göre küçük bir gövdeye sahip olmasına rağmen, geniş iç hacmi ile aileler için ideal bir seçenek sundu. Gövdesi yuvarlak hatlara sahip sade bir tasarıma sahipti ve iç mekan, sadelik ve işlevselliğe odaklanan ergonomik bir düzenlemeyle üretilmişti.

Nissan Laurel (1968) - İlk Nesil (C30)

Laurel, Nissan’ın 1968 yılında tanıttığı ve lüks sedan sınıfında konumlandırdığı önemli bir modeldir. İlk nesil Laurel (C30), özellikle Japonya'da otomobil pazarındaki gelişen lüks segmentine hitap eden bir model olarak büyük bir öneme sahiptir. İşte Nissan Laurel (1968) hakkında detaylı bilgiler:

Segment: Laurel, Nissan’ın küçük boyutlu lüks araçlar kategorisinde konumlandırılmıştır. Bu model, daha önceki Bluebird ve Cedric modellerinin arasında bir konumda yer alıyordu ve bu nedenle her iki modelin de özelliklerinden faydalanıyordu.

Lüks ve Konfor: Laurel, özellikle sürücünün yaşam tarzına hitap eden bir araç olarak tasarlanmıştı. O dönemin otomobil sınıflandırmalarında, araçlar motor ya da şasi boyutlarından ziyade, sürücülerin yaşam tarzları ve araçların sunduğu konforla değerlendirilmekteydi.

• İlk nesil Laurel, G18 adlı yeni geliştirilmiş 4 silindirli inline motorla donatılmıştı. Bu motor, 1800cc hacmindeydi ve Skyline modelinde de kullanılmak üzere tasarlanmıştı.
• 1970 yılında, Laurel modeline daha büyük bir motor seçeneği olarak G20 (2000cc, OHC) motor eklenmiştir. Bu motor, performansı artırarak modelin daha güçlü bir versiyonunun sunulmasına olanak sağlamıştır.
• Laurel, sürüş deneyimini iyileştirmek amacıyla 4 tekerlekten bağımsız süspansiyon sistemine sahipti. Bu süspansiyon sistemi, ön tekerlekler için strut tipi, arka tekerlekler için ise yarı-sarkan kol tipi (semi-trailing arm) olarak tasarlanmıştı. Bu yapılar, aracın yol tutuşunu geliştirmiş ve daha rahat bir sürüş deneyimi sunmuştur.

Laurel (C30), Nissan’ın lüks ve konfor odaklı sedan pazarındaki ilk önemli adımlarından biri oldu. Hem şık tasarımı hem de yenilikçi özellikleriyle, Nissan'ın bu segmentteki başarısını şekillendirdi. Laurel, hem işlevselliği hem de estetik açıdan Japon otomobil endüstrisine yeni bir soluk getiren bir model olarak tarihe geçmiştir.

Datsun FairladyZ (30S) - İlk Nesil (1969)

FairladyZ veya daha yaygın adıyla Datsun 240Z, Nissan’ın en ikonlaşmış spor otomobil modellerinden biri olarak otomobil tarihine adını yazdırmıştır. İlk nesil FairladyZ (S30), 1969 yılında piyasaya sürüldü ve hem Japonya'da hem de Kuzey Amerika ve diğer pazarlarda büyük bir başarı elde etti.

FairladyZ, sadece Japonya’da değil, özellikle Kuzey Amerika’da büyük bir pazar payı elde etti. Bu model, Nissan’ın global arenada spor otomobil pazarındaki gücünü artırırken, 9 yıl süresince üretilerek 520.000'in üzerinde satış rakamına ulaştı. Bu, tek bir spor otomobil modeli için en yüksek satış rakamı olarak kaydedildi.

• FairladyZ’nin en yüksek performanslı versiyonu olan Z432, bir inline 6-silindır motora sahipti. Bu motor, S20 olarak adlandırılıyordu ve 4-valf DOHC (Double Overhead Camshaft) düzenine sahipti.
• Bu motor, 160 beygir gücü (ps) üretirken, aynı motorun kullanıldığı Skyline 2000GT-R (PGC10) modeliyle benzerlik gösteriyordu. "Z432" ismi, motordaki "4 valf, 3 karbüratör ve 2 kam mili" konfigürasyonunu simgeliyordu.
• FairladyZ, yüksek performans ve sürüş keyfi sunan bir araçtı. Standart modelde, LSD (Limited Slip Differential - Sınırlı Kaydırma Diferansiyeli) ve magnezyum jantlar gibi özellikler yer alıyordu. Bu, modelin üst düzey bir spor otomobil olarak konumlandırılmasını sağlıyordu.

Nissan Maxima (1981-)

Nissan Maxima, 1981 yılında tanıtılan ve günümüze kadar devam eden lüks spor sedan modelidir. Nissan’ın amiral gemisi sedanı olan Maxima, yüksek performansı, konforu ve şık tasarımı ile tanınır. “Dört kapılı spor otomobil” sloganı ile pazarlanan Maxima, güçlü motorları ve sportif sürüş dinamikleriyle dikkat çekmiştir.

Nissan Maxima, ilk olarak 1981 yılında Datsun 810’un halefi olarak tanıtıldı. Model, zamanla büyüyerek lüks segmentine yaklaşan bir spor sedan haline geldi. Sekiz nesil boyunca üretilen Maxima, özellikle Kuzey Amerika pazarında büyük ilgi gördü.

Nissan Sentra (1982-)

Nissan Sentra, 1982 yılında tanıtılan ve günümüze kadar üretimi devam eden kompakt sedan sınıfındaki Nissan modelidir. Zaman içinde birçok değişim geçiren ve teknolojik yeniliklerle donatılan Sentra, güvenilirlik, yakıt verimliliği ve konfor odaklı bir model olarak öne çıkmaktadır.

Nissan Sentra, aslında Nissan Sunny’nin Kuzey Amerika pazarındaki adıdır. Sunny (B10) modeli 1966 yılında Japonya'da tanıtılmış ve kompakt sedan sınıfında büyük başarı elde etmiştir. Daha sonra, 1982’de Sentra adıyla Kuzey Amerika ve diğer pazarlara uyarlanmıştır.

Infiniti Markası (1989)

1989 yılında, Nissan, Amerika pazarına yönelik yeni bir lüks otomobil markası olan Infiniti'yi tanıttı. Infiniti, Japonya'dan çıkarak global lüks otomobil pazarında kendini kanıtlamak isteyen Nissan’ın stratejik bir adımıydı. Infiniti markası, özellikle Kuzey Amerika pazarında büyük bir ilgi gördü.

Nissan Altima (1992-)

Nissan Altima, ilk olarak 1992 yılında piyasaya sürülen ve orta sınıf (mid-size) sedan segmentinde yer alan bir modeldir. Konforlu sürüşü, geniş iç mekanı ve güçlü motor seçenekleriyle Amerika başta olmak üzere birçok ülkede en çok tercih edilen Nissan modellerinden biri olmuştur.

Nissan Altima, aslında Nissan Bluebird modelinin Kuzey Amerika pazarı için uyarlanmış versiyonudur. Daha büyük, daha güçlü motorlara ve daha lüks donanımlara sahip olan Altima, zamanla Nissan’ın D-segmentindeki ana modeli haline gelmiştir.

İlk nesil (1992) modelden itibaren Altima, Amerika'da üretilmiş ve tasarlanmıştır, bu da onun Amerikan pazarına özel olarak optimize edildiğini göstermektedir.

Nissan Altima, orta boy sedan segmentinde konfor, yakıt ekonomisi ve performansı bir araya getiren başarılı bir modeldir. Özellikle ABD ve Kanada gibi pazarlarda çok sevilen Altima, Nissan’ın güçlü mühendislik anlayışını ve inovasyon yeteneğini ortaya koyan önemli bir araçtır. Sürücü dostu teknolojileri, geniş iç mekanı ve güçlü motor seçenekleriyle, hem aileler hem de bireysel kullanıcılar için ideal bir otomobil olmaya devam ediyor.

Ford Motor Company ile Ortaklık (1992)

1992 yılında, Nissan, Amerika'da 2 milyonuncu aracını satarak büyük bir başarıya imza attı. Bu yıl, Nissan, ABD’li otomobil üreticisi Ford Motor Company ile işbirliği yaparak, ilk MPV sınıfındaki aracı Nissan Quest’i üretmeye başladı. Bu, Nissan’ın küresel pazarda daha geniş bir alana yayıldığının bir göstergesiydi.

Nissan Quest (1993-2016)

Nissan Quest, 1993 - 2016 yılları arasında üretilen bir minivan modelidir. Ailelerin ihtiyaçlarına yönelik tasarlanan bu model, geniş iç hacmi, konforlu sürüşü ve güvenlik özellikleriyle öne çıkmıştır. Dört nesil boyunca üretilen Nissan Quest, özellikle Kuzey Amerika pazarında büyük bir etki yaratmıştır.

1990’ların başında, Nissan ve Ford Motor Company iş birliğiyle geliştirilen Quest, 1993 yılında tanıtıldı. Ford, aynı platformu kullanarak Mercury Villager modelini üretirken, Nissan da Quest’i geliştirdi. İlk üç nesilde Ford ile iş birliği sürdü, ancak dördüncü nesilde Nissan, Quest’i bağımsız olarak üretmeye başladı.

2016 yılında Nissan, minivan pazarındaki düşüş nedeniyle Quest’in üretimini durdurdu.

Renault ile Global Ortaklık (1999)

1990’ların sonlarında, Nissan finansal bir krizle karşı karşıya kaldı. Bu krizi aşmak amacıyla, 26 Mart 1999'da Fransız otomobil devi Renault ile büyük bir güç birliği anlaşması imzalandı. Anlaşma sonucunda, Renault-Nissan adı altında bağımsız bir marka oluşturuldu. Carlos Ghosn, Nissan’ın başına getirilen yeni CEO oldu.

Bu ortaklık, her iki markanın da küresel pazarda daha güçlü hale gelmesini sağladı. Renault, Nissan’ın Japonya’daki pazarına daha güçlü bir giriş yaparken, Nissan da Renault’nun Avrupa’daki varlığını destekledi. Bu stratejik ortaklık, özellikle dizel motorlar (DCI motorlar) ve diğer teknolojik gelişmelerde ortak çalışmalarla şekillendi.

Yeniden Diriliş Planı (1999-2002)

Carlos Ghosn’un liderliğinde, Nissan, 1999-2002 yılları arasında operasyonel maliyetleri azaltma ve şirket borçlarını ödeme amacıyla bir yeniden diriliş planı başlattı. Bu plan, Nissan’ı finansal krizden çıkarmayı ve şirketi kârlı bir hale getirmeyi amaçlıyordu. Bu süreçte şirket, önemli maliyet kesintileri ve üretim verimliliği sağladı.

180 Planı (2002-2005)

2002-2005 yılları arasında, Nissan, dünya çapında %40 satış hacmi büyütmeyi hedefleyen 180 Planı’nı başlattı. Bu plan kapsamında, yıllık 3.5 milyon araç satış hedeflenerek, şirketin global pazardaki payı artırılmaya çalışıldı. Ayrıca operasyonel kârlılık %8'e çıkartılmak ve sıfır otomotiv borcu hedeflenmişti.

Amblem ve Sembolizm

Nissan’ın amblemi, Japon kültüründeki geleneksel simgelerle uyumlu olarak tasarlanmıştır. Markanın daire içine yazılmış ismi, Japon bayrağındaki kırmızı güneş simgesini yansıtır. Bu amblem, dürüstlük ve samimiyeti simgeler ve Nissan’ın “Made in Japan” felsefesini yansıtarak uzun ömürlü ve güvenilir araçlar sunduğunun altını çizer.

Üretim Tesisleri

Nissan, küresel çapta geniş bir üretim ağına sahiptir. 1962 yılında Avrupa'ya araç ihracatına başladı ve 1980'lerde, Kuzey Amerika, Avrupa ve diğer denizaşırı ülkelerde fabrikalar kurdu. Şirketin Avrupa’daki ilk fabrikası Nissan Motor Ibérica İspanya’da 1983’te kuruldu. Ardından, Motor Manufacturing UK İngiltere’de kuruldu.

1980’lerde, Meksika, Avustralya, Tenesse, Mississippi ve Güney Afrika'da da üretim tesisleri kuruldu. 1993'te, Nissan, Avrupa’daki varlığının 60. yılını kutlarken, İngiltere’de üretilen Nissan Micra, "Yılın Otomobili" ödülünü kazandı.

Sonuç ve Gelecek

Nissan, bugün dünya çapında milyonlarca araç satan ve küresel otomobil endüstrisinin önemli bir parçası olan bir marka haline gelmiştir. Elektrikli araçlar, otonom sürüş teknolojileri ve sürdürülebilir ulaşım alanlarındaki yatırımlarını artırarak geleceğe yönelik vizyonunu şekillendiriyor. Renault-Nissan-Mitsubishi ittifakı, bu markaların global pazarda daha da güçlü bir şekilde var olmalarını sağlamaya devam etmektedir.